Bebeğin doğumdan sonraki ilk 4 haftayı kapsayan dönemine, yenidoğan adı verilir. Anne karnının izole ortamından çıkan bebeğin dış dünyaya uyum sağladığı bu birkaç hafta, son derece hassas bir dönemdir. Bebeğin kendisini ağlayarak ifade ettiği bu dönemde, anne de onu tanımaya çalışır. Fakat her bebek farklı olduğu gibi, tepkileri de farklıdır.
Bu nedenle annelerin çoğu, tıpkı sizin gibi, paniğe kapılır. Aslında bebeğinizi tanımak hiç de zor değil. Yeter ki tedirginliğinizi atıp, bebeğinize uzun uzun bakın. Yabancı mı? Bir yanıyla evet yabancı ama unutmayın, onu siz dünyaya getirdiniz. Ona dokunun. Bol bol sevin, okşayın. Yeni doğan bile olsa, mutlaka karşılığını verir. Gerisi kendiliğinden gelir. İşte birkaç gün içinde, ödülünüzü aldınız.
Onunla konuşup, kucağınıza aldığınızda susuyor. Hatta belki de bazı sesler çıkararak cevap veriyor. Yani sizi görüyor, hissediyor, kokunuzu tanıyor. Artık tanıştınız. Şimdi gelelim diğer kaygılarınıza.
Bebeğin anne karnındaki büyümesi ne kadar doğalsa, yeni doğanı emzirerek büyütmek de bir o kadar doğal ve kendiliğindendir. Günde 15-20 saat uyuyan yenidoğanın, uyku dışındaki saatleri beslenmeyle geçer. Bu nedenle ilk günlerde en çok sütün yetip yetmediğinden endişe edilir.
Fakat bundan önce başka belirtiler daha önemlidir.
* Bebeğinizin yüzünde, gövdesinde, gözlerinin akında, özellikle de bacaklarında sarılık var mı?
* Göbeği düştü mü?
* Göbeğinde sulanma, akıntı, kötü koku var mı?
* Gözlerinde çapaklanma var mı?
* Çişini yaparken ağlıyor mu?
* İdrarında anormal bir renk veya koku var mı?
Eğer bu soruların çoğuna ”evet” diyorsanız, mutlaka doktorunuza danışın.
Yenidoğan bebeğinizin yeterince beslenebilmesi, sizin sağlıklı beslenmeniz ve huzurlu olmanıza bağlı. Bebeğinizi sütünüzle yeterince besleyebilmeniz için, hamilelik öncesine göre günde fazladan 500 kaloriyle, 3 litre sıvı almanız yeterli. Bundan fazla alacağınız her kalori, bebeğinizin işine yaramadığı gibi, sizin de kilo almanıza yol açar. Oysa bir yandan bebeğinizi emzirirken, diğer yandan kilo da vermeye başlamalısınız. Bu nedenle 500 kaloriyi taze sebze, meyve ağırlıklı, posa içeren protein, kalsiyum ve demirden zengin gıdalardan almalısınız. Sadece yedikleriniz değil, içtikleriniz de doğrudan sütünüze karıştığı için, kafein içeren çay, kahve ve kolalı içeceklerin yanı sıra alkolden de uzak durmalısınız.
Sağlıklı yenidoğanlar, daha çok uykuyla geçen ilk 1-2 gün sonrasında hep aç olur. Anne sütünün kısa zamanda sindirilmesinden kaynaklanan bu açlık, son derece normaldir. Bu nedenle bebeğinizi her istediğinde emzirin ve 4 hafta boyunca, kendi kafanıza göre emme-uyuma düzeni oluşturmayın. Bebeğinizin tartısı da size yeterince doyup doymadığını anlatmaz. Çünkü bebekler ilk günlerde, doğum kilolarının yüzde 5-10’nu oranında tartı kaybeder. Doğum kilolarına ancak 15 gün sonra dönerler.Fakat her şeye rağmen bebeğinizin iyi beslendiğini bazı ipuçlardan anlayabilirsiniz.
* Bebeğiniz ilk 2-3 haftada, en az 2-3 saatte bir veya bir gün boyunca, en az 8 kez emmeli.
* Emzirme sonrasında göğüslerinizin boşalması ve yumuşaması gerekir.
* Bebeğinizin cildi pembe ve sıkı olmalı. Karın derisi
sıkılıp bırakıldığında, hemen eski haline dönmelidir. Eğer bebeğinizde
su kaybı varsa, sıkılan cilt bir süre buruşuk halde kalır.
* Bebeğiniz 5. günden itibaren altını daha çok ıslatır.
Gün boyunca en az 8 ıslak bez almalısınız. Alt bezinin ıslaklığı
konusunda şüpheleriniz varsa, içine bir parça tuvalet kağıdı koyarak
ıslaklığı ölçebilirsiniz.
* Emzirmeyi sessiz bir odada yaparsanız, bebeğinizin yutma sesini duyabilirsiniz.
* Bebeğinizin kakası, sarı hardal rengi veya sık veya koyu renklidir. 5. günden itibaren kaka renginin açılması gerekir.
* Her defasında 10 dakikadan az emiyorsa,
* Emerken yutma sesini duyamıyorsanız,
* Emzirme sonrasında göğüslerinizde belirgin bir boşalma olmuyorsa,
* Bebeğiniz genellikle huzursuz ve halsizse,
* Yanakları çökükse,
* Günde bir kez bile kaka yapmadığı oluyor veya 5. gün geçtiği halde kaka rengi açılmadığı gibi, kaka miktarı da azsa,
* İlk haftanın sonunda bebeğinizin rengi daha sararmış ve solmuşsa,
* 3. hafta geçmesine rağmen, yanaklarında hala belirgin bir dolgunlaşma yoksa,
* İlk haftanın sonunda cildi hala buruşuksa, Bebeğiniz yeterince beslenmiyor olabilir.
En kısa zamanda doktorunuza danışın.
Annelerin bir diğer kaygısı bebeklerini üşütüp, hasta etmektir. Bu yüzden bebeklerini sıkı sıkı giydirip, odanın sıcaklığınıda artırarak hastalıklardan korumak isterler. Oysa bebeğin 20 derecelik bir ortamda bulunması yeterlidir.Hastalıklar, diğer insanlar tarafından bulaştırılır. Özellikle daha hassas olan yeni doğanlar, çoğunlukla kendilerini öpen, seven kucaklarına alan insanların taşıdığı mikroplar sayesinde hastalanır. Bu nedenle doğumdan sonra ilk 4 haftada, bebeğin olabildiğince az kişiyle temas kurmasını sağlamalısınız
Aslında emzirmek son derece doğal, doğal olduğu kadar da kolay bir süreçtir. Her bebek, doğar doğmaz annesinin memesini arar. Her annenin memesi de bebeğini doyuracak kadar süte sahiptir. Üstelik her annenin kendi sütü, bebeği için dünyadaki en mükemmel besindir. Sadece o bebek için üretilmiş, ona faydası olacak maddelerini içeren ve 6 ay boyunca başka hiçbir besine ihtiyaç duymayan tek besin, bebeğin kendi annesinin sütüdür. Tek yapılması gereken, bebeğin doğar doğmaz annesinin memesine yaklaştırılmasıdır. Gerisi, biraz sabır ve kararlılıkla kendiliğinden gelir. Böylesine doğal bir süreç, çoğunlukla o kadar küçük nedenlerle sekteye uğrar ki! Anne de bebek de daha ne olduğunu anlamadan kendilerini mamayla, biberonla beslenirken buluverir. Oysa bütün zorluk, sadece ilk birkaç haftadadır. Bu süre boyunca birbirlerini tanıyan anneyle bebek, kendi ideal emzirme ilişkisini kurar. Yeter ki bebeğinizi emzirmeyi gerçekten isteyin ve sabırlı olun. Bu sabrın sonunda kazanan, hem siz hem de bebeğiniz olacak.
* Doğumdan sonraki ilk bir saat içinde bebeğinizi emzirin.
Çünkü bu ilk saatte bebeğiniz uyanık ve hareketli olduğu için memeyi
daha kolay alır. Ayrıca emzirme sayesinde hormonlarınız daha kolay
salgılanarak, vücudunuzun normale dönmesini hızlandırır.
* Ülkemizde bazı hastanelerde, özellikle sezaryenle
doğumdan sonra annenin sütünün gelmediği düşünülür ve bebeğe mama
verilir. Annesinin sütünü çekmek için uğraşmak yerine, biberonla kolayca
beslenmeye alışan bebek, anne sütünü almak istemez. Bu durumu önlemek
için doğumdan önce kadın doğum ve çocuk uzmanıyla görüşerek, tıbbi
gerekçeler dışında yeni doğan bebeğinize şekerli su da dahil olmak
üzere, kendi sütünüzden başka bir şey verilmemesini isteyin.
* Bebeğinizden kan alınması gibi acı verici tıbbi müdahaleler gerekiyorsa, emzirmenin bitmesini bekleyin.
* Bebeğinizi her acıktığında, her fırsatta emzirin. Sakın
ona daha ilk günlerden beslenme düzeni oluşturmaya çalışmayın. İlk
günlerde 24 saatte, 8-12 kez emzirebilirsiniz. Beslenme düzeni
oluşturmak için bebeğin 1 buçuk, 2 aylık olmasını bekleyin.
* Bebeğin kakasını takip edin ve not edin. Kaka sayısı ve
sıklığı, beslenmenin aynasıdır. Yeni doğan bebekler, ilk gün ortalama 1
ikinci gün 2 kez kaka yapar, sonra bu sayı artar. 3-4 günden itibaren,
kaka rengi siyahtan sarıya doğru değişmeye başlar.
* Hastanede 48 saatten az kalırsanız, 4-5. gün mutlaka çocuk doktoruyla görüşün.
* Bebeğinizi emzirmek için ideal duruş şeklinizi bulun,
gevşeyin bebeğiniz emmeye başlarken derin nefes alıp verin. Bebeğini
uzun süre başarıyla emzirmiş annelerle, kendi annenizle konuşun,
deneyimli bakıcalar, yeni doğan bebek hemşireleri ve çocuk hekimlerinden
öneriler alın.