Mide Fıtığı yada Reflü Hatalığı Nedir ?

İnsanlarda yemek borusu ile mide arasında, midedeki gıdaların geri kaçmasını önleyen bir kapakçık bulunmaktadır. Çiğneme işlemi sırasında bu kapakçık açılarak gıdaların yemek borusundan mideye geçişine izin verir. Bu kapakçık; aşırı kilo alma, alkol, aşırı yağlı gıdalar vb. gibi etkenlerle zayıflamakta ve kapanmasında kusur gelişebilmektedir.Bu durumda gıdaların sindirimi için mideden salınan gıdalar ve asit, yemek borusuna doğru geri tepmekte ve reflü hastalığına yol açmaktadır. Bu durum zaman içinde yemek borusundaki normal hücrelerin şekil değiştirip kötü huylu, yani tümör hücresi şekline neden olabilmektedir.

Mide fıtığı veya reflü hastalığı ne sıklıkta görülür?

Reflü benzeri yakınmalar toplumun %30’unda görülmesine karşın, mide fıtığı veya reflü hastalığı nüfusun yaklaşık %10’unda görülür. Toplumun yaklaşık %10’unun asit giderici mide ilaçlarını kullandığı bilinmektedir. Reflü hastalığı yemek borusuna ait sorunların %70’ini oluşturmaktadır. Aras ve ark. ülkemizdeki reflü hastalığının toplumun %12’sinde görüldüğünü ve astım hastalığı olan kişilerde reflü hastalığı oranının %32-82 civarında olduğunu saptamışlardır. Ancak, bazı Asya ülkelerinde bu oran %5’lere kadar düşmektedir. Bu oran 65 yaş üzerindeki yaşlı nüfusta %10-20 civarındadır.

Reflü hastalığının belirtileri nelerdir?

Aşırı geğirme,Sırt ağrısı,Sırtta batma hissi,Göğüs ağrısı,Göğüste yanma (kalpte yanma veya “heartburn” olarak tanımlanan his),Çarpıntı,Hazımsızlık,Kusma,Ağıza acı ve eşki su gelmesi,Ağız kokusu,Kronik sinüzit,Karın üst tarafında (epigastrium) ağrı,Boğazda yanma hissi,Dişlerde aşınma,Yutma güçlüğü,Horlama,Uyku apne sendromu,Uyku bozuklukları,Geceleri boğulma hissi,Aşırı salya gelmesi,Ses kısıklığı,Astım,Zature (pnömoni)

Bu belirtilerin “haftada iki kezden” daha sık olması; reflü hastalığı olarak tanımlanır. Reflü hastaları çoğunlukla Kulak Burun Boğaz Hastalıkları hekimleri başvurup “kronik farenjit” veya “kronik sinüzit” tanıları alabilir. Benzer şekilde reflü hastalarının; göğüs ağrısı, çarpıntı, uyku apnesi vb. yakınmalar ile Kardioloji, Dahiliye ve Göğüs Hastalıkları uzmanlarına başvurdukları gözlenmektedir.

Mide kanseri riski ve nedenleri?

Bu bölüm olası risk faktörleri ve mide kanseri nedenleri ile ilgilidir. Bazı faktörler mide kanseri riskini arttırırken diğerleri düşürür.

Mide kanseri ne kadar yaygın?
Her yıl yaklaşık 7500 vaka teşhis edilir. Her 100 kanser tanısına karşılık olarak 2 mide kanseri teşhisi (%2) bulunmaktadır. Erkeklerde kadınlara nazaran hemen hemen iki kat daha fazla teşhis edilir. Yaş Tıpkı diğer kanser türleri gibi mide kanseri de yaş ilerledikçe daha sık görülür. Her 100 olgudan 95 kadarı (%95) 55 yaş ve üzeri kişilerde teşhis edilir. Tütün ve Alkol Sigara dumanı kansere neden olan birçok kimyasal içerir.Eğer sigara dumanı soluyorsanız, her seferinde bir miktarını ister istemez içinize çekecekseniz. Bu şekilde de olsa sigara içmek, mide kanseri riskini artırabilir. İngiltere’de yaklaşık 5 mide kanseri vakasından 1’ine (%20’si) sigaranın neden olduğu düşünülmektedir. Sigara içenler sigara içmeyenlere göre iki kat daha fazla mide kanseri riski taşır.Eğer sigarayı bırakırsanız risk azalır. Sigara içen kişinin HP enfeksiyonu varsa, HP enfeksiyonu olmayan ve sigara içmeyen kişilere göre 10 kat daha fazla risk taşır. İsveç’te bir çalışma “snus” denilen çiğneme türü tütünü kullanmanın sigara içmeye oranla en az %50 oranında mide kanseri riskini artırdığını göstermiştir. Son araştırmalar alkol tüketiminin mide kanseri riskini artırmasının olası olmadığını gösteriyor. Diğer medikal nedenler Asit reflüsü mide asidinin yemek borusuna geri gitmesidir. Bu durum yemek borusu iltihabına neden olabilir. Asit reflüsü midenin özofagusa en yakın bölgesinde (gastrik kardiya) kanser riskini arttırabilir. Bazı hastalıklar ve cerrahi işlemlerin midede üretilen asit miktarını düşürdükleri için mide kanseri riskini artırdıkları gösterilmiştir. Düşük asit seviyesi daha fazla bakteri üremesine yol açar ve bakteriler daha fazla nitrit ve nitrozaminler üretilmesine neden olarak öide kanseri riskini artırabilir.

Bu türden hastalık ve cerrahi işlemler şunları kapsar; * Kötücül anemia * Vagus sinirinin bir kısmının alınması (vagotomi) * Midenin bir kısmının alınması ( kısmi gastrektomi) Anti-enflamatuar ilaçlar Yayınlanmış çalışmalara genel bir bakış düzenli olarak non sterod anti enflamatuar ilaç kullanmanın mde kanseri riskini bir nebze düşürdüğünü gösteriyor. Bu ilaçlar NSAID’ler olarak adlandırılmaktadır. Örnekleri arasında Aspirin, ibuprofen ve Nurofen bulunmaktadır. 2010 yılında araştırmacılar günlük aspirin kullanımının insanı hastalıklara karşı koruyup korumadığını saptamak için birçok test yapılır. Her gün aspirin almanın mide kanserinden ölme riskini azaltabiliceğini tespit ettiler. Ancak bu konuda daha fazla araştırma gerekiyor çünkü düzenli NSAID kullanımı mide veya oniki parmak ülseri gelişme riskini artırabiliyor. Aile öyküsü Aile öyküsü mide kanseri için bir risk faktörü olarak görülmektedir. Mide kanseri olan kişilerin kardeşleri ve çocuklarının mide kanserine yakalanma oranı artar. Bunun genetik mi yoksa Helicobacter pylori enfeksiyonu gibi diğer risk faktörlerini paylaşmaktan ötürü mü olduğu henüz bilnmemektedir.

Kanser hastası olmak istatistik olarak daha önce prostat kanseri, meme kanseri, mesane kanseri ya da testis kanseri geçirmişlerse erkeklerin mide kanseri olma riskinde hafif bir artış bulunuyor. Kadınlar yumurtalık kanseri, meme kanseri ya da rahim ağzı kanseri geçirmişlerse mide kanseri olma riskleri artıyor. Her iki cins içinse yemek borusu (özofagus) kanseri, melanom olmayan cilt kanseri, bağırsak kanseri, non Hodgkin lenfoma veya troid kanseri geçirmişlerse mide kanseri riski artar. Radyasyona maruz kalma 2. Dünya Savaşı’nda atom bombasının etkilerine maruz kalanların maruz kaldıkları radyasyon nedeniyle mide kanseri olma olasılıkları daha fazlaydı. Ankilozanspondilit denilen rahatsızlıktan dolayı omurga bölgesine radyoterapi alan insanların riskinin daha fazla olduğunu uzun yıllardır biliyoruz. Geçmişte mide kanseri tıbbi X-ray ışınlarına (röntgen) maruz kalma nedeniyle ilintili olmuştur. Ancak günümüz teknolojisinde röntgenlerde maruz kalınan X-ışınındaki radyasyon miktarı eskisinden çok daha düşüktür. Ancak bazı diğer tıbbi yöntemler, mesela BT (Bilgisayarlı Tomografi) taramalarında önemli miktarda radyasyon olduğunu biliyoruz. BT çekimleri sadece ihtiyacınız olduğunda kullanılırsa bu sizin için zararlı değildir.

Doktorların rutin tarama için BT kullanma konusundaki isteksizliğini açıklamaktadır. Zayıflamış bağışıklılık sistemi HIV, AIDS, ya da organ nakli sonrasında alınan ilaçlar ile enfeksiyon nedeniyle bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler, diğer insanlara göre mide kanseri riskini iki katı olarak görülmektedir. Bu tip durumlar Helicobacter pylori gibi enfeksiyon risklerini artırabilir. Mesleki kimyasallar Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) kauçuk üretimi sektöründe çalışmanın mide kanseri riskini artırdığının kanıtları olduğunu belirtiyor. Ayrıca asbest maruziyeti ile de bir bağlantı olabilir. Hormone replacement therapy (HRT) Hormon replasman tedavi (HRT) alan kadınlarda mide kanseri riskinde azalma görülmektedir. Ancak HRT, meme kanseri de dahil olmak üzere bazı kanser türleri için riski artırmaktadır. Fiziki hareketlilik Bazı yeni araştırmalar, iş ve boş zamanlarında yüksek miktarda fiziksel aktivitede bulunan insanlarda mide kanseri riskinin yarı yarıya azaldığını göstermiştir.

Mide kanseri belirtileri

Mide kanserinin semptomları oldukça belirsiz ve genel olabilirler.
* Hazımsızlık, asidite ve geğirme
* Dolu hissetmek
* Kanama ve yorgun veya nefes nefese hissetmek
* Kan pıhtıları İleri evre mide kanserinin belirtileri
* İştahsızlık ve kilo kaybı
* Batında sıvı olması
* Dışkıda kan görülmesi

Mide Kanseri Tipleri

Midede adenokarsinom Adeno karsinom mie kanserinin en sık görülen tipidir. Her 100 mide kanseri tanısının 95’inden fazlası adenokarsinomdur. Kanser, mide astar bezi hücrelerinde başlar. Mide astarı bezi hücreleri mukus ve mide suyu üretir. Skuamöz hücre kanserleri Skuamöz hücreler mide astarını oluşturan bez hücreler arasındaki cilt hücresi benzeri hücelerdir. Bu kanserler adenokarsinoma ile aynı şekilde tedavi edilir. Mide lenfoması Lenfoma tamamen başka bir kanser türüdür. Bu çok nadir görülen bir kanser tipidir. Gastrointestinal stromal tümörler (GIST) Gastrointestinal stromal tümörler (GIST) iyi huylu ya da kötü huylu ( kanser) olabilir. Bu nadir görülen tümörler sindirim sistemi organlarını destekleyen bağ dokusu hücrelerinde gelişir. En yoğun olarak midede görülürler. Nöroendokrin tümörler (NETs) Nöroendokrin tümörler iyi huylu ya da kötü huylu kanser olabilir. Genellikle sindirim sisteminde hormon üreten dokularda büyürler. Nadir görülürler ama en sık görüleni karsinoid tümörlerdir.


Hizmetimiz Hakkında Bilgi Talep Edin!