Osteoporoz Nedir? Kemik erimesinin diğer bir adı Osteoporoz olarak adlandırılır. Osteoporoz, kemik içerisindeki minerallerin asgari seviyeden daha aşağı düşmesi ve mikroskobik incelemeler yapıldığında kemik yapısının bozuk bir şekilde olması sonucu, kemiklerin kırılganlığı ve kırık olma olasılığının yüksek olduğu iskelet hastalığıdır.İnsan vücudundan kortikal ile trabeküler olmak zere 2 çeşit kemik bulunmaktadır. Trabeküler olarak adlandırılan bu kemikler kortikal kemiklere göre daha az sayıda olup, omurgada bulunurlar. İki çeşit kemik arasında kırılganlığa en hassas kemik olarak trebeküler görülmektedir. Nedeni ise trabeküler’in yıkım ile yapım hızının daha fazla olmasıdır. Kemik erimesi genellikle, kalça kemiği, omur ve bilekler üzerinde görülür. Bunların sonucu olarak boy kısalığı ve önemli kırıkların oluşmasına neden olabilir. Bunların yanı sıra diğer kemiklerde de erime görülürse de çok görülen bir durum değildir.
İnsan vücudundaki kemikler 35 yaş ortalamasından sonra içerisinden barındırmış olduğu kalsiyum 8 mineral kaybetmeye başlar. Kadınların osteoporoza yakalanma riski erkeklerden daha fazladır. Özellikle menopoz dönemi ve sonrası östrojen denilen hormonların asgari seviyeden daha aşağı düşmesi bu durumu tetiklemektedir. Östrojen hormonunun azalma göstermesi kadınlarda en etkin kemik erime sebebidir.
İnsan vücudundaki kemikler 35 yaş ortalamasından sonra içerisinden barındırmış olduğu kalsiyum 8 mineral kaybetmeye başlar. Kadınların osteoporoza yakalanma riski erkeklerden daha fazladır. Özellikle menopoz dönemi ve sonrası östrojen denilen hormonların asgari seviyeden daha aşağı düşmesi bu durumu tetiklemektedir. Östrojen hormonunun azalma göstermesi kadınlarda en etkin kemik erime sebebidir.
Kemik üzerinde kaybedilmiş olan kemiğin yerini tekrar doldurmak zor bir durumdur. Fakat kemik kırılma göstermeden önce erime yavaşlatılabilmektedir. Günümüzde osteoporozun en etkin tedavisi östrojen yöntemidir. Bu tedavi ile kemik erimesinin en asgari seviyeye indirilir. Eğer östrojen tedavisini kaldıramayan ya da bu yöntemin kullanılmasında önemli tehlikeler arz ediyorsa, kalsitonin adı verilen tedavi yöntemi uygulanır. Bu yöntemde kemikte oluşabilicek kırıklar en asgari seviyeye indirmektedir. Osteoporoz hastalığının tedavisi biraz uzundur.
Tedavi başlanıldığı gün itibari ile en az 5 yıl gibi bir zaman gerekir. Kuyruk Sokumu Kemiği (Sakrum Kemiği) Kuyruk sokumu kemiği, çocuklarda 5 farklı omur şeklindedir. Ergenlik çağında bu eklemlerin arasındaki fibroz doku kemikleşir ve bu yüzden yetişkin kişilerde bu beş farklı sakrum yerine tek ve birleşmiş kuyruk sokumu bulunur. Pelvis Kemiği Pelvis diğer bir adıile ieğen kemiğidir. Büyük duvarları kemikleri küçük duvarları kaslarve bağlar oluşturmaktadır. Arka tarafta orta çizgi üstünde kuyruk sokumu kemiği ve iki yanda leğen kemikleri arasındaki eklemler leğen kemiğinin iskelerini oluşturmaktadır.
Kürek Kemiği Ağrısı Kol, omuz, boyun ve sırt ağrısıdır. Uyuşma, şişme ve morarma gözlenmektedir. Kola giden sinirlerin boyun, omuz ve göğüs kafesinden geçerken baskıya uğramasından dolayı ağrı oluşur. Tanı koymak zordur. Ağrı günlük hayatı etkileyecek boyuttadır.
Özellikle de bilgisayar çağında olduğumuz için bu ağrı ile doktora başvuran kişilerin sayısı artmaktadır. Pozisyon değiştirmeden sürekli oturmak ve egzersiz adına hiçbir şey yapmayan kişiler sıkça bu ağrıyı yaşarlar. Bazı kişilerin toraks çıkımında fazladan kaburga kemiği vardır. Kolları havada tutmak ve öne doğru uzatarak normalde durması gerekenden farklı konum aldıran meslek guruplarındaki kişilerin bu ağrıları hissetmeleri çok olasıdır.
Damar ve sinir sıkışmaları farklı belirtileri verir. Damar sıkışmasında kolda morarma ve şişlik gibi belirtiler vardır. Sinir sıkışmasında ise kolda ağrı, uyuşma ile göğüs altında ve koltuk altında ağrı oluşur. Tanı: Boyun filmi çekilmesi sureti ile kaburga sayılarına bakılabilir. EMG, SEP gibi ölçümler yapılabilir. Boyun fıtığına karşılık olarak MR çekilebilir. Kesin tanı yöntemi yoktur. Ancak belirtilerin her hangi bir hastalık olup olmadığı konusunda çalışma yapılarak çözüme gidilir.
Birçok tedavi yöntemi vardır. Rahatsızlığa neden olan hastalıkların saptanması ve buna uygun hareket edilmesi gerekir. Aynı pozisyonda zun süre çalışmamak gerekir. Omuzda ve kollarda ağırlık taşımak ağrıların başlangıcı olur. Basit egzersizler bile omuz kaslarını rahatlatmaya birebirdir. Köprücük kemiği kırığı Köprücük kemiğinin bir diğer adı Klavikula’dır. Vücudumuzda gövdemizde sağda ve solda iki tane vardır ve kişiden kişiye değişmekle birlikte ortalama 16 veya 18 santimetre uzunluğundadır.
Kırık: Genel olarak her hangi bir düşme veya darbe sonucunda oluşmaktadır.Kırılma yaşandığı zaman kişide omuz düşüklüğü görülür ve omuz öne doğru meyilleşmiştir. Ağrı olur ve bu ağrı nedeni ile kol hareket ettirilmez. Kola dokunulduğunda veya basınç uygulandığında hassasiyet olur ve acı hissedilir. Nadir olsada bazen kemik deriden dışarı çıkabilmektedir.
Tedavi: Öncelikle doktora başvurduğunuzda kırık olup olmadığı basit bir röntgen ile belli olabilmektedir. Bununla birlikte damarlarda ve sinirlerde her hangi bir zedeleme olmaması gerekmektedir. Eğer olduysa acil ameliyat gerektiren ve önemli bir durumdur. Kırıklar genel olarak cerrahi olmayan yöntemlerle tedavi edilmektedir. Bu şekilde kırılan kemiklerin tekrar kaynaması oranı yükselir.
Ameliyatlarda kaynama oranı biraz daha düşüktür. Cerrahi yöntemler genel olarak damarlarda yaralanma nedeni ile yapılmasının yanında aynı zamanda genç yaşta olan bayanlarda estetik amaç için yapılabilmektedir. Kırılma sonrasında eğer cerrahi müdahale olmazsa sekiz bandajı denilen bir bandajla kol sabitlenebileceği gibi basit bir boyun askısı ile de kol tutturulabilir. Genel olarak kırığın her hangi bir şekilde işlevini yerine getirmede bir sorun yaşanmamaktadır.
Kemik tümörü belirtileri nelerdir? Kemik tümörleri türüne göre bölgede ağrı, şişlik gibi belirtiler gösterirken, iyi huylu tümörlerin çoğunlukla herhangi bir belirti göstermediği bilinmektedir. Kemik tümörleri iki çeşit olarak, kemikten kaynaklanan kemik tümörleri ve başka bir organdan kaynaklanan kemik tümörleri olarak incelenebilir.Kemikten kaynaklanan tümörler de kendi arasında iyi huylu kemik tümörü ve kötü huylu kemik tümörü olarak ikiye ayrılır. Sarkom Sarkom, kas iskelet sistemini meydana getiren dokuların kötü huylu tümörleri veya kanserleridir. Kötü huylu bir tümör arasındaki en mühim fark kötü huylu tümörlerin yayılma riski ve hayati tehlike riski taşımasıdır.
Raşitizm ülkemizde en sık rastlanan kemik hastalıklarının başında gelmektedirç Bireyin Dvitamini eksikliğiyle baş gösteren Raşitizm’de kemikler yeterli kalsiyum ve fosforu dahilinde barındırmadığından ötürü cereyan etmektedir. Kemiklerin gelişiminde çokça fazla öneme sahip olan Raşitizm hastalığı daha çok küçük yaşlardaki bireylerde görüldüğü gibi ülkemizde tedavisi de mümkündür. Sadece D vitamini ile sınırlı olmayan raşitizm hastalığının nedenleri arasında farklı vitamin türlerinin de eksikliği önemli rol oynamaktadır. Ama temel taşın D vitamini olduğunun da altını çizmemiz gerekir.